< <

<
< <
<

Yönetici olduğum halde zaman zaman işin mutfağına girerim. Ben yılların süzgecinden damıttığım deneyimi onlara akıtırken, onlar da benim gerçek yaşamdan, sahadan kopmamamı sağlar. İşte yine böyle bir toplantıya katılmıştım, danışman arkadaşlarım bir yönetici seçimi için çalışıyorlardı. Danışmanlığını yaptığımız müşterimizin istediği yönetici adayı, Türkiye'de genellikle sıklıkla görmeye alışmadığımız türden bir profildi. Gücünü koltuğundan değil, kendisinden alan bir kişi aranıyordu. Kendi çalışanlarından hizmet bekleyen değil, onlara hizmet veren yönetici isteniyordu. Emrederek değil, çalışanlarına model olarak çalışacak bir kişi olacaktı bu yönetici. Tüm adaylar, hemen hemen birbirine yakın deneyim ve yetkinlikte olan çok kuvvetli adaylardı. Hepsi, tek tek, enine boyuna değerlendirildi. Odada bulunanlar, özgeçmişinde yer alan küçük bir bilgiden dolayı bir aday üzerinde yoğunlaştı. Bu büyük farkı yaratan küçük detay ise o kişinin, çalışma hayatına call-center agent'ı olarak başlamasıydı. O adayı seçtik ve müşterimize yolladık, hala iki taraf da çok memnun çalışmaya devam ediyor. Peki neydi call-center deneyimini bu kadar farklı ve önemli kılan? Call-center da daha işe alım sürecinden itibaren farklılık başlar. Teknik becerilere ve yeterliliklere ek olarak, daha birçok özelliklerin adayda bulunması istenir. Düzgün konuşabilen, güçlü iletişime sahip, çözüm odaklı, takım oyuncusu, takipçi, stresle baş etmesini bilen, zaman yönetimini bilen, disiplinli, yeniliğe açık, yeni teknoloji ve süreçleri öğrenmeye yatkın pratik kişiler olmaları istenir. Çok detaylı ve uzun işe alım süreci tamamlandıktan sonra sıra eğitimlere gelir. Bunlar telefonda iletişim, kullanılan teknoloji araçlarının eğitimleri, ürün bilgisi eğitimleri, çağrı merkezi süreçleri gibi eğitimlerdir. Eğitimler bununla da bitmez belli aralıklarla tekrar edilir, değişik ürün veya kampanyalarda yeniden yeni eğitimler devreye girer. Kısacası firmaların, call-center'larında çalıştıracağı elemanları için işe alımdan verim almaya kadar bu konuya ciddi kaynak ayırdıklarını görmekteyiz. Bunu bir maliyet olarak görmeyip bir yatırım olarak değerlendirdiklerine şahit olmaktayız. Ne yazık ki, bugün ülkemizde bu sürecin ve bu mesleğin ne kadar önemli olduğu kavranamadı. Bunun birçok nedeni var. Birincisi bu kadar zorlu bir sürecten geçmek 'her babayiğidin harcı değil'. Hadi geçtiniz diyelim, zorlu bir çalışma ortamı sizi bekliyor. Sizi arayan kişiyle baş başa kalıyorsunuz ve doğru çözümü üretmek zorundasınız. Arada başka hiç kimse yok, 'mazeret uydurma' yok, bahane yok. Yaptıklarınızdan ve de yapmadıklarınızdan sadece siz sorumlusunuz. Söyleyin lütfen kaç kişi böyle bir işi yapmaya cesaret edebilir? Peki biz ne yapıyoruz? Böyle bir işe girmek bizim rahatımızı bozar her şeyden önce. Rahat rahat ofiste çalışmak, kaytarmak varken, üstüne üstlük bir hata anında kendimizden başka suçlayabileceğimiz birçok kişi varken, neden kendimizi zora koşalım, neden hatamızla baş başa kalalım? Çok zor iş, çok. Ya başkaları yapmak ister de, onlar başarılı olurlarsa ne olacak? O zaman benim ne kadar kolay para kazandığım ortaya çıkabilir. Zaten ben daha işe alımda elendim. İyisi mi ben callcenter'da çalışmayı aşağılayayım, "zaten verdikleri de bir para değil" diyeyim de kimse çalışmak istemesin burada. Her zaman yaptığımız gibi başarılı ve iyi olanının değerini düşürelim ki, başarının değeri düşsün. İşte günümüzde, burada yapılmak istenen de budur. Oysa call-center'lar her geçen gün daha da hayatımızın içine girmekte. İstek ve şikayetlerimizi karşılamakta, problemlerimizi çözmekte. Hatta ve hatta bize 'önemli ve insan 'olduğumuzu hissettirmekte. Şirketler açısından bakıldığında ise, doğru yönetildiği zaman, çok güçlü bir rekabet silahına dönüşmekte. Yanlış yönetilip kullanıldığında ise bir faciaya neden olacak bir güçte. Call-center'larda çalışan kişiler, o firmanın vitrininde olan kişilerdir, firmayı temsil eden kişilerdir. Ayrıca günümüzde, call-center'lar daha sonra o şirketin 'yetenek havuzu' olarak değerlendirilmekte ve firmalar birkaç yıl bu departmanda eğittikleri kişileri daha sonra başka birimlere kaydırmaktadırlar. Genç nüfusun çok, işsizlik oranının yüksek olduğu ülkemizde gençlerimize bir fırsat penceresi açan bu oluşumların gerçek itibarını onlara lütfen geri verelim. Burada çalışacak gençlerimizi, çocuklarımızı, yakınlarımızı teşvik edelim ve yüreklendirelim. Bu çok önemli fırsatı onların görmelerini sağlayalım. Zaten ya bu genç nüfusumuzu eğitip, küresel ekonomide oyunculardan biri olacağız ya da oyunu dışardan seyreden seyirci. Küresel rekabette neden callcenter'larımızla fark yaratmayalım? Neden bir Hindistan gibi olmayalım? Neden Hindistan'dan daha iyi olmayalım? "Call-center çalışanı olmak veya olmamak" işte bütün mesele bu.

Alıntı: Pembe Candaner (pembecandaner@sabah.com.tr)

< < <

<
< <
<
BenchmarkPortal One-Minute Surveytm # 465 Survey Category: Speech Enabled IVR Survey Date: 4/05/05 Sponsored By: BenchmarkPortal Principal Investigator: Dr. Jon Anton Purdue University Center for Customer-Driven Quality Industry Sectors Represented: All Industries Document Tracking Number: SRV465-041205 Find More Surveys At: BenchmarkPortal.com

Question 1 Does your call center currently utilize a speech-enabled IVR system? (Select one response.)

Respondents Description Of Answer

No 68.28

Yes 31.72

Question 2 Why did you decide to speech enable your IVR? (Select as many responses as apply.)

Respondents Description Of Answer

To increase customer usage of IVR and minim 43.75

To increase customer satisfaction 26.97

To decrease call duration 20.07

Other. Please specify: 9.21

Question 3 Is your speech solution a packaged, off-the-shelf application or a customized application? (Select one response.)

Respondents Description Of Answer

A customized application 71.15

A packaged, off-the-shelf application 28.85

Question 4 From which vendor did your call center purchase its speech-enabled IVR solution? (Select your primary vendor.)

Respondents Description Of Answer

Other. Please specify: 38.31

I don’t know. 12.99

Avaya 11.69

Intervoice 7.79

Genesys 5.84

Edify 5.19

Aspect 5.19

Nortel 4.55

IBM 3.25

Interactive Intelligence 2.60

Cisco 2.60

Question 5 Are you interested in participating in a more in-depth study on the best practices in selecting speech-enabled and non-speech-enabled IVR solutions? The study will be conducted in April 2005.

Respondents Description Of Answer

Yes 69.05

No 30.95
< < <

<
< <
<
BenchmarkPortal One-Minute Surveytm # 535

Survey Category: IVR Usage

Survey Date: 3/27/2006

Sponsored By: BenchmarkPortal Principal Investigator: Dr. Jon Anton Purdue University Center for Customer-Driven Quality

Survey Responses: 659 Respondents

Industry Sectors Represented: All Industries

Document Tracking Number: SRV535-032706

Find More Surveys At: BenchmarkPortal.com

Question 1

Of the industries listed below, which one best describes where your company belongs?

Description Of Answer Respondents

Consumer Products 4.40%

Financial Services 22.15%

Government 5.31%

Healthcare 7.59%

Insurance 12.29%

Manufacturing 3.49%

Media/Publishing 3.03%

Outsourced telesales 1.37%

Real Estate 0.61%

Retail 4.55%

Technology 4.70%

Telecommunications 8.65%

Transportation 1.06%

Travel/Hospitality 1.52%

Utilities 4.70%

Other 14.57%

Question 2

Approximately how many agent seats are there in your call center?

Description Of Answer Respondents

Less than 20 15.31%

20-50 22.82%

51-100 14.55%

101-150 7.35%

151-200 6.89%

201 - 500 14.85%

greater than 500 18.22%

Question 3

Approximately how many total calls do you handle per month in your callcenter?

Description Of Answer Respondents

Less than 50k 37.25%

50k-200k 30.83%

200k-500k 13.15%

500k- 1 million 9.23%

greater than a million calls per month 9.55%

Question 4

What is the primary type of call at your call center?

Description Of Answer Respondents

Customer service 68.65%

Technical product support 11.13%

Sales and order taking 9.87%

Other 10.34%

Question 5

How would you classify your call center?

Description Of Answer Respondents

In-house call center handling customer calls 84.23%

Outsourced call center handling customer calls for clients 15.77%

Question 6

Are your inbound calls first routed to an Interactive Voice Response (IVR) unit?

Description Of Answer Respondents

Yes 73.73%

No 26.27%

Question 7

What is the primary purpose of the IVR at your call center?

Description Of Answer Respondents

Greeting the caller before placing them in the general queue for the next available agent 9.70%

Greeting the caller and determining the purpose of the call to better direct them to an available agent with the proper skills to answer their call 38.15%

Greeting the caller and collecting their information and transferring that information to an agent along with the call 14.66%

Greeting the caller and having them complete their transaction/resolve their question without the aid of a live agent 37.50%

Question 8

Approximately what percentage of the callers that hear your IVR message press the live-agent key to by-pass the IVR altogether, also known as “opting out” ?

Description Of Answer Respondents

Less than 10% 30.52%

from 10% to 30% 33.12%

from 31% to 60% 20.35%

from 61% to 90% 11.69%

Greater than 90% 4.33%

Question 9

Is your IVR enabled with speech recognition?

Description Of Answer Respondents

Yes 25.60%

No 74.40%

Question 10

Why don’t you use an IVR for the initial caller contact?

Description Of Answer Respondents

customer service, i.e., live-agent service 54.17%

We tried using an IVR, but there were too many “opt outs” to a live agent 37.50%

handled by an IVR 54.17%

We are in the process of exploring the use of an IVR 37.50%

We are in the process of installing our first IVR 8.33%
< < <

<Çarşamba, Mayıs 10/h2> <

< < <

<
< <
<
Öngörülü Arama(Predictive Dialing)

Bu metot da, aramayı CTI sistemi gerçekleştirir. Belli kriterler doğrultusunda, belli bir veritabanından aranacak bir numara seçilir ve arama başlatılır. Aramanın sonucu yine CTI sunucu tarafından incelenir ve uygun işlem yapılır. Meşgul, fax veya otomatik karşılama cihaz sinyali algılanması durumunda, CTI sistemine verilen emirler doğrultusunda davranılarak, aranan numara “aranacaklar” listesine konulur veya artık dikkate alınmaz.Eğer aranılan numara cevap verirse, bu durumda CTI sistemi, çağrıyı en uygun operatöre aktarır. Bir çağrının operatöre aktarılması, operatör için “beklenmeyen” anda gelen bir çağrı gibidir. Telefonun öteki ucundaki kişi hakkındaki bilgiler de ekrana yeni gelmiştir ve operatör, işi gereği çağrıyı hızla kontrol altına almak zorundadır. Çünkü, karşı uçtaki kişi zaten kısa da olsa telefonun açtıktan sonra bir süre operatörden cevap alamamıştır.

Yoğun dış (outbound) aramaların operatörlerin yoğunluklarına göre otomatik olarak organize edilip gerçeklenmesini sağlayan yazılımdır. Kendisine verilen outbound listesinden ‘predictive dialing’ metodu ile arama yapılmasını, yönetilmesini ve raporlanmasını sağlar.

Predictive Dialer sistemi ile, müşteri temsilcilerinin verimliliğinde, satış/gelir oranlarında ve yönetim kontrolünde artışı sağlanacak. Bir müşteri temsilcisinin günde 8 saat çalıştığını varsayarsak: Manuel bir ortamda, müşteri temsilcisi çalışma süresinin 5,5 -6 saatini arama işlemlerini gerçekleştirmek için harcayacaktır. Preview Dialing sistemi kullanan bir ortamda, müşteri temsilcisi zamanının 4 saatini arama işlemleri, geri kalan 4 saatini konuşma için harcayacaktır. Oysa Predictive Dialer ile tüm zaman alıcı işlemler ortadan kalktığından, müşteri temsilcisi zamanının 6,5 - 7 saatini verimli geri kalan sadece 1 saatini verimli olmayan işlemler ile geçirecektir.
< < <
< <Şirketlerin 2005 - 2010 Satış Stratejilerinde Çağrı Merkezlerinin Yeri <

<
<
Gelecek 5 yıl içinde Türkiye'deki Çağrı Merkezleri satış odaklı dışa dönük yeni bir organizasyon yapısına geçmek zorunda kalacaktır. Müşterilerin klasik kanallar ile alternatif dağıtım kanallarını birlikte kullanmak istemesi Çağrı Merkezi ve Internet kanallarının şirket organizasyonu içinde yeniden yapılanmasına neden olacaktır.

Çağrı Merkezi, Internet, Mağaza, Bayi, Şube gibi şu anda birbirinden farklı ve bağımsız düşünülen kanallar çok yakında birbirinin içine geçecek ve çok farklı dinamiklere sahip yeni müşteri kanalları oluşacaktır. Şirketlerin de 2005 yılından itibaren kendi çağrı merkezlerindeki bu dönüşümü sağlaması ve yönetmesi gerekmektedir. Organizasyonel Dönüşüm'ün başarılı bir şekilde tamamlanması için bu dönüşümün çok iyi planlanması ve geçiş sürecinin çok iyi yönetilmesi gerekmektedir. 2005 - 2010 yılları arasında Çağrı Merkezleri 3 temel bölümden oluşacaktır:- Pazarlama- Satış- Müşteri HizmetleriŞirketin tüm pazarlama faaliyetlerinin 25%'i, tüm satış faaliyetlerinin 50%'si ve tüm müşteri hizmetlerinin 25%'i çağrı merkezi üzerinden gerçekleştirilecektir.

Çağrı merkezlerindeki kariyer planlaması ise 4 yıllık olarak yapılacaktır:

1.Yıl: İşe alınan kişiler ilk yıl satış bölümünde görev yapacaktır.

2.Yıl: Satış bölümünde başarılı olan kişiler ikinci yıl müşteri hizmetleri bölümünde görev yapacaktır.

3.Yıl: Müşteri hizmetlerinde başarılı olan kişiler üçüncü yıl pazarlama bölümünde görev yapacaktır.

4.Yıl: Pazarlama bölümünde başarılı olan kişiler dördüncü yıl tekrar satış bölümüne alınacaktır.Çağrı merkezinde beşinci yılını tamamlayan kişiler arzu ederlerse çağrı merkezinde kendilerine ait bir satış ekibi kurabilecekler ve elde ettikleri kar uzerinden prim almaya hak kazanacaklardır, arzu ederlerse şirketin başka bölümlerinde yönetici olarak kariyerlerine devam edebileceklerdir.2005 - 2010 döneminde şirketler, çağrı merkezleri çalışanlarına kendi işlerini kurma ve geliştirme fırsatı verecektir. Şu anda çağrı merkezlerinde takım lideri olarak görev yapan kişiler 2005 yılından itibaren bir Franchise yöneticisi gibi kariyerlerine devam edebileceklerdir.Şirketler başarılı çalışanlarına çağrı merkezi altyapısı ile satılacak ürünleri bedelsiz olarak kiralayacaklar, başarılı çalışanlar ise bu altyapıyı kullanarak şirketin ürünlerini telefon ile satacaklardır. Günümüzde takım olarak çalışan bu yapılar çok yakın bir gelecekte telefon üzerinden satış yapan Yetkili Satıcılar olarak yeniden yapılanacaktır. - Satış odaklı dışa dönük yeni çağrı merkezi organizasyon yapısı, - Görev ve sorumluluk dağılımları, - Satış odaklı başarı kriterleri ve performans yönetim sistemi, - Satış odaklı dışa dönük yapıya geçişin planlanma ve yönetim süreci,

< < <

<
< <
<
1. UYGUN İŞE ALIM

Türkiye'de çağrı merkezleri daha çok müşteriye hizmet eden birimlerin tek bir çatı altında toplanması ve tüm müşterilere standart bir hizmetin verilmesi amacı ile kurulmuştur. Ancak günümüzde verilen hizmetlerin çeşitlendirilmesi, basit ve karmaşık ürün ve hizmetlerin tanıtılması, satılması ve de satış sonrası her türlü hizmetin verilmesi ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Bu da Türkiye'de 1999-2000 yıllarında kurulan çağrı merkezlerinin 2005 yılında ciddi bir dönüşüm sürecine gireceğini göstermektedir.Bu nedenle çağrı merkezlerindeki işlerin basitlik ve karmaşıklık düzeylerinin ve bu işlerde görev yapacak kişilerin sahip olması gereken özelliklerin işe alım öncesinde çok iyi bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Çünkü artık çağrı merkezi çalışanları tüm yetkilere sahip, kendi başına karar verebilen, risk alabilen ve telefonda müşteri deneyimi yaratıp yönetebilen kişilerden oluşacaktır. ! Dikkat: İşe alınacak kişinin işe uygunluğundan daha çok işi öğrenme, kendisini geliştirme potansiyeli ve isteği üzerine odaklanılmalıdır.

2. SÜREKLİ EĞİTİM VE GELİŞİM

Çağrı merkezleri genellikle standart işlerin sürekli ve yoğun olarak yapıldığı yerlerdir. Bu süreklilik ve de yoğunluk çağrı merkezi çalışanlarında bir süre sonra monotonluk yaratmaktadır. Çağrı merkezlerinde çalışanları bu monotonluktan kurtarmak için sürekli eğitim ve gelişim programları geliştirilmelidir. ! Dikkat: Eğitimler kesinlikle ayrı bir eğitim olarak planlanmamalı, çağrı merkezi çalışanlarının günlük çalışma düzenlerinin içine yerleştirilmelidir. Çağrı merkezleri iş hayatının ve müşterinin en iyi şekilde öğrenildiği bir eğitim kurumu olarak algılanmalıdır. Çağrı merkezi çalışanları bu eğitim kurumundan ne zaman mezun olacaklarını mutlaka bilmelidir.

3. PROJE BAZLI GÖREVLENDİRME

Türkiye'de çağrı merkezleri genelde şirketlerin diğer birimlerinden daha bağımsız olarak çalışmaktadır. Gerek çalışma saatleri gerekse yapılan işlerin niteliği ve niceliği çağrı merkezi çalışanlarını şirketin diğer çalışanlarından ayırmaktadır. Çağrı merkezi çalışanlarının şirket içindeki farklı projelerde ve bölümlerde görevlendirilmesi hem çalışanların birbirlerini daha yakından tanımasına olanak sağlamakta hem de şirket içindeki bölümlerin ve yapılan işlerin daha genel ve bütünsel olarak öğrenilmesini hızlandırmaktadır. ! Dikkat: Proje bazlı görevler sonrasında çağrı merkezi çalışanlarının motivasyonlarında çok ciddi artışlar gözlenmektedir.

4. KARİYER PLANI OLUŞTURMA

Türkiye’deki çağrı merkezi çalışanlarının daha çok gençlerden oluşması çağrı merkezlerinde kariyer planlamasını öne çıkarmaktadır. Ancak çağrı merkezi çalışanlarının kariyer planlaması çağrı merkezi ile sınırlı tutulmamalı ve tüm şirketi kapsayan kariyer planlaması yapılmalıdır. Kariyer planları yapılırken çağrı merkezi çalışanlarının gelecek ile ilgili beklentileri ve kişisel tercihleri kesinlikle dikkate alınmalı ve de bu planlar dahilinde çalışanlar yönlendirilmelidir. Çağrı merkezleri şirketin diğer bölümlerinde ortaya çıkabilecek iş fırsatları için öncelikli işe alım kaynaklarından birisi olmalıdır. Aynı zamanda çağrı merkezlerinin şirketlere çalışan eğitimi ve yetiştirmesi alanında hizmet vermesi sağlanmalıdır. Başka bölümlere de alınacak kişilerin kısa sürelerle öncelikli olarak çağrı merkezinde görev yapması sağlanmalıdır. ! Dikkat: Kariyer planları, organizasyon şeması üzerinde kutucuklara bağlı olarak İK tarafından iş ve görev odaklı yapılmamalıdır. Kariyer planları bizzat çalışanların kendileri tarafından istek ve tercih odaklı olarak yapılmalı, İnsan Kaynakları da kişilerin kendi hazırladıkları kariyer planlarını hayata geçirmeleri için uygun ortamları hazırlamalıdır.

5. SÜREKLİ BİLGİLENDİRME

Çağrı merkezi çalışanları genellikle kendi hedefleri ve kendi performansları ile ilgili bilgilendirilmektedir. Çağrı merkezlerinde çalışanların şirketin vizyon, misyon ve hedefleri konusunda da sürekli bilgilendirilmesi gerekmektedir. Şirket hedeflerinin gerçekleşmeleri ve revizyonları sürekli çağrı merkezi çalışanları ile paylaşılmalıdır. Şirketin hedefleri ve performansının çağrı merkezi çalışanları ile sürekli paylaşılmaması çalışanların kendi hedefleri ile şirketin hedeflerini yeterince ilişkilendirememelerine neden olmaktadır. Bu durum da çağrı merkezi çalışanlarının motivasyonuna olumsuz etki etmektedir. ! Dikkat: Çağrı merkezleri Türkiye'de kurumların çok yakında en önemli satış kanallarından birisi olacaktır. Çağrı merkezi çalışanlarının kendi kurumlarının genel satış adetlerini, cirolarını, karlarını, finansal tablolarını ve kritik tüm rasyolarını bilmesi ve bunlara hakim olması gerekmektedir.

SONUÇ

Çağrı merkezlerinin 2005 yılında Türkiye’deki önemi ve önceliği artmış, müşteri sayısını arttırmak, müşterisine ucuz ve kaliteli hizmet sunmak isteyen şirketler çağrı merkezlerini yoğun bir şekilde kullanmaya başlamışlardır. 2005 yılında çağrı merkezleri 25% pazarlama, 50% satış ve 25% satış sonrası hizmet olarak yeniden yapılanmak zorunda kalacaktır. Ancak yine dikkat edilmesi gereken bir nokta daha vardır ki satış yapmak uğruna müşteriye verilen satış sonrası hizmetin kalitesinin düşmemesine çok dikkat etmek gerekmektedir. ! Dikkat: İşin sırrı da çağrı merkezlerinde yapılan işi Ön Büro, Arka Büro, Inbound, Outbound, Pazarlama, Satış, Servis gibi müşteri için hiç bir anlam ifade etmeyen çağrı merkezinin içe dönük yapısından kurtarıp, tüm çalışanları telefonda müşteriye deneyim yaratan ve yöneten, kendi kendine karar verebilen dışa dönük bir yapıya kavuşturabilmektir.

Alıntı: Burak Kırcalı
< < <
< <
<
1. Kurum Dışında Farklı Bir Organizasyon Türkiye’de Çağrı Merkezleri ister kurumun içinde olsun (Insource), ister kurumun dışında olsun (Outsource) genellikle kurumdan kopuk, kurumun adeta bir üvey çocuğu gibi ya da başka bir kuruma evlatlık verilmiş bir çocuk gibi değerlendirilmektedir. Kurum kültüründen uzak başka bir kültüre sahip olarak yaşamına devam etmektedir. Çoğu zaman kurumun ana merkezinden uzak, maliyeti düşük kenar semtlerde ve yer seviyesinin altında karanlığın egemen olduğu ortamlarda bulunmaktadır. Çağrı merkezlerinin organizasyon olarak kendi kurumları ile bütünleşmeleri gerekmektedir. Çağrı merkezleri kurumun ana merkezinde ve yönetim kademesi ile aynı ortamlarda bulunmalıdır. Çağrı merkezi çalışanlarının kendilerini kurumun önemli bir parçası olarak görmesi sağlanmalıdır.

2. Müşteri Süreçleri ile Yetersiz Entegrasyon
Türkiye’de çağrı merkezleri genellikle işlem bazında çalışan bağımsız hizmet kanalları olarak yapılanmış, süreçler daha çok kendi içinde çağrı merkezi süreçleri olarak tasarlanmıştır. Çağrı merkezleri kurumun temel iş süreçlerine yeterince entegre edilmemiştir. Kurumun müşteri ile ilgili süreçleri de genellikle pazarlama, satış ve satış sonrası hizmetler olarak birbirinden bağımsız olarak tasarlanmıştır. Kurumun müşteri ile ilgili süreçleri müşterinin kendi satınalma süreçleri olarak yeniden yapılanmalıdır. Çağrı merkezi ve Internet gibi son dönemlerde kullanımı gittikçe artan kanallar müşterilerin satınalma süreçlerinde çok köklü değişimlere neden olmuştur. Müşterilerin kurumun organizasyonu içine dahil edilmesi ile birlikte müşteri süreçleri müşteriler ile birlikte yeniden tasarlanmalıdır. Bu durumda çağrı merkezi 25% pazarlama, 50% satış ve 25% satış sonrası hizmetler veren stratejik bir birim olarak yeniden yapılanacaktır.

3. Gereğinden Fazla Yeni Teknoloji Yatırımı
Teknoloji yatırımı bir kurumun etkinliğini ve verimliliğini en çok etkileyen yatırımlardan bir tanesidir. Ancak yöneticilerin teknoloji konusunda yeterince bilgi sahibi olmaması Türkiye’de çağrı merkezlerinin teknoloji şirketlerine dönmesine neden olmuştur. Çağrı merkezlerine yonelik hizmet veren şirketler incelendiğinde bu şirketlerin bir çoğunun teknoloji alanında faaliyet gösterdiği ortaya çıkmaktadır. Çağrı merkezlerinde yeni teknolojiler yerine sadece doğru teknolojiler kullanılmalıdır. Doğru teknolojiler ise çalışanların keyif aldığı, işlerini kolaylaştıran, işlerini azaltan ve kendilerine zaman kalmasını sağlayarak çalışanları eğlendiren teknolojilerdir. Doğru teknolojilerin ne olduğuna ise çalışanların kendilerinin karar vermesi gerekmektedir.

4. Yanlış İşe Alım, Eğitim ve Gelişim Stratejileri
Bugün Türkiye’de çağrı merkezleri üniversite öğrencilerinin yarı zamanlı çalıştığı ya da üniversite mezunlarının gerçek bir işe girinceye kadar geçici bir süre çalışmak istedikleri bir alan olarak değerlendirilmektedir. İşe alımlar genellikle kurumların uzun vadeli ihtiyaçlarına yönelik değil, çağrı merkezlerinin kısa vadeli ihtiyaçlarına yönelik yapılmaktadır. Çağrı merkezi çalışanlarına verilen eğitimler daha çok telefonda etkili iletişim, diksiyon ve problem çözme gibi eğitimler olmaktadır. Çağrı merkezi çalışanlarının gelişimleri ve kariyerleri daha çok yine çağrı merkezine yönelik olarak planlanmaktadır. Çağrı merkezlerinde işe alımlar çağrı merkezleri için değil, kurum için yapılmalıdır. Çağrı merkezleri kurum için işe alınan kişilerin yetiştirilmesine olanak sağlayan bir eğitim merkezi olarak yapılandırılmalıdır. Kuruma alınan her yeni çalışan öncelikle çağrı merkezinde çalışmalı ve daha sonra başka bölümlerdeki görevlerine devam etmelidir. Çağrı merkezi kurum içinde görev yapan diğer çalışanların da profesyonel gelişim için dönemsel olarak görev yaptıkları stratejik bir bölüm olmalıdır.

5. Ortaya Çıkan Potansiyelin Farkına Varılmaması
Kurumlar pazarlama bütçelerini genellikle pazar araştırmalarına ve sahadan aldıkları pazar bilgilerine dayanarak harcamaktadır. Müşteri odaklı olmak ve tüketicinin ilgisini çekebilmek adına reklamlar ve kampanyalar için büyük bütçeler harcanmasından hiçbir zaman kaçınılmamaktadır. Kurumlar, çağrı merkezlerinin bu tip pazarlama harcamalarının etkilerinin ve sonuçlarının anında izlendiği bir pazarlama yönetim merkezi olabileceğinin farkına pek varmamaktadır. Pazarlama birimleri, reklam ajansları tarafından yazılan konuşma metinlerinin çağrı merkezi çalışanları tarafından okunması durumunda müşteriden olumsuz tepki alınabileceğini de tahmin etmemektedir. Çağrı merkezleri genellikle operasyon ya da müşteri hizmetleri birimlerine bağlı olarak çalışmaktadır. Çağrı merkezlerinde toplanan ve raporlanan bilgiler daha çok yine çağrıların niceliksel ve niteliksel özellikleri ile ilgili olmaktadır. Çağrı merkezinde takip edilen ve raporlanan bilgiler dışında çok daha önemli bilgiler çoğu zaman ortaya çıkmamaktadır. Çağrı merkezi çalışanlarının müşteriler ile yaptığı konuşmalar güvenlik ve yasal nedenlerle kayıt altına alınırken, müşterilerin konuşmaları pazarlama amaçlı kullanılmamaktadır. Çağrı merkezlerinde çalışanlar müşterilerin kendileri ile sürekli iletişim halinde olmasından dolayı müşterilerin ihtiyaçlarını kurumun diğer çalışanlarından çok daha iyi bilmektedir. Kurumun pazarlama ve satış planlarının oluşturulmasında çağrı merkezi çalışanlarından da görüş alınmalıdır. Çağrı merkezlerinin potansiyelleri pazarlama ve satış birimleri tarafından daha iyi değerlendirilmelidir.

6. Kaçan Satış Fırsatları
Türkiye’de birçok çağrı merkezi müşteri hizmeti vermek amacı ile kurulmuştur. Müşterinin bir ihtiyacı için aramış olduğu çağrı merkezlerinde müşterinin ihtiyacı karşılandıktan sonra “Yardımcı olabileceğim başka bir konu var mıdır?” sorusu sorulur ve telefon genellikle bir sonraki müşteriye yetişmek için hemen kapatılır. Çağrı merkezlerinde müşteri odaklı olmayan çok fazla performans kriteri bulunmaktadır. Bu performans kriterleri çalışanların üzerinde çok olumsuz baskılar yapmakta ve çalışanların uzun vadeli motivasyonlarını düşürmektedir. Çok sayıda müşterinin çağrı merkezini araması daha önce satış ekiplerinin üzerinde olan müşteri ilişkilerini çağrı merkezi çalışanlarının üzerine taşımıştır. Bu müşteri ilişkilerini başarılı bir şekilde yöneten çağrı merkezi çalışanları aynı zamanda müşteriye satış da yapabilmektedir. Çağrı merkezi ve satış temsilcilerinin maaş ve performans sistemlerinde yapılması gereken düzenlemeler de Türkiye’de yeterince yapılmamaktadır. Çağrı merkezlerinin müşteriye tüm pazarlama, satış ve müşteri hizmetlerinin verildiği entegre bir deneyim yaşatma merkezi olarak yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Çağrı merkezi kendi başına ne bir maliyet merkezi ne de bir kar merkezi olarak değerlendirilmelidir. Çağrı merkezi kurum içindeki kar merkezleri ile entegre edilmeli ve müşteriye deneyim yaratmak amacı ile kullanılmalıdır.

Alıntı: Burak Kırcalı
< < <

<
< <Çağrı Merkezi Personeli Nasıl Olmalı? <

<
<

< < <
< <Çağrı Merkezlerinde Tüketici Şikayetlerini Ele Almanın Altın kuralları < <
<

· KENDİNİ TÜKETİCİNİN YERİNE KOY. AYNI DURUMLA SEN KARŞILAŞSAYDIN, NASIL DAVRANIRDIN. BUNU DÜŞÜN.

· TÜKETİCİYİ DİNLE, BUNU YAPARKEN DE SÖZÜNÜ TAMAMLAMASINI BEKLE , ASLA KESME.

· TÜKETİCİYE ASLA BAĞIRMA, KIZGIN KONUŞMA, ASABİ OLMA.

· HER ZAMAN KİBAR VE NAZİK OL.

· TÜKETİCİYE ANLAYIŞ VE İLGİ GÖSTER VE BUNU HİSSETMESİNİ SAĞLA.

· YAPACAĞIN İŞLEM HAKKINDA TÜKETİCİYİ BİLGİLENDİR, ONAYINI AL. YAPAMAYACAĞIN ŞEYLERİ SÖYLEME.

· MEKTUPLA ULAŞAN TÜKETİCİYE MEKTUBUNUN ELİMİZE ULAŞTIĞINI YAZILI YA DA TELEFONLA BİLDİR.

· TÜKETİCİ BİLGİLERİNİ DİKKATLİCE KAYIT AL VE BUNU YAPTIĞINI ONA HİSSETTİR.

· TÜKETİCİNİN CEVAPLANDINABİLECEĞİ SORULARI YALIN VE ANLAŞILIR BİR ŞEKİLDİ SOR. ÖRNEĞİN: KİM, NE ZAMAN, NEREDE, NE, NASIL…VS.

· ŞİRKETLER İÇİN EN ÖNEMLİ KİŞİ TÜKETİCİDİR.

· TÜKETİCİ BİZE BAĞIMLI DEĞİLDİR. BİZ TÜKETİCİYE BAĞIMLIYIZ.

· TÜKETİCİ ÇALIŞMALARIMIZI BÖLEN, ARAYA GİREN BİRİ DEĞİL, ÇALIŞMALARIMIZIN ANA NEDENİ VE AMACIDIR.

· BİZ TÜKETİCİYE HİZMET EDEREK ONA İYİLİK YAPMIŞ OLMUYORUZ. O, BU FIRSATI SAĞLAYARAK BİZE İYİLİK YAPIYOR.

· TÜKETİCİ, ZEKAMIZI TARTIŞACAĞIMIZ YA DA YARIŞTIRACAĞIMIZ BİRİ DEĞİLDİR. HİÇ KİMSE TÜKETİCİ İLE YAPILAN TARTIŞMADAN KAZANÇLI ÇIKMAMIŞTIR.

· TÜKETİCİ BİZE İSTEKLERİNİ BİLDİREN KİŞİDİR. BİZİM GÖREVİMİZ; BU İSTEKLERİ HEM ONUN, HEM BİZİM YARARIMIZA DEĞERLENDİRMEKTİR.

UNUTMAYINIZ ! ŞİKAYET BİLDİRMEK İÇİN TÜKETİCİNİN ARAMASI, BİZE ONU KAZANABİLMEMİZ İÇİN TANIDIĞI BİR ŞANS, BİR ARMAĞANDIR.

UNUTMAYINIZ! ŞİKAYET EDEN HER TÜKETİCİ KIZGIN DEĞİLDİR.

posted by <5/05/2006 12:00:00 ÖS/a> < < < <

< < <
< <
<

posted by <5/05/2006 11:38:00 ÖÖ/a> < < < <

< < <
< <
<

posted by <5/05/2006 11:37:00 ÖÖ/a> < < < <

< < <
< <Çabuk Verilen Cevap < <
<

posted by <5/05/2006 11:21:00 ÖÖ/a> < < < <

< < <

<
< <
<
Herkese merhaba...
< <